Dünyadan Haberler
Moderator

Oğuzcan Atış / Milliyet.com.tr – İsrail’in Gazze’yi hedef alan ve uluslararası toplum tarafından soykırım olarak tanımlanmaya başlayan saldırıları hâlihazırda devam ediyor. El Cezire'nin Gazze hastanelerindeki kaynaklara dayandırdığı habere göre, İsrail Hava Kuvvetleri'nin bu sabahın erken saatlerinden itibaren düzenlediği saldırılarda en az 17 kişi hayatını kaybetti. Gazze’de tüm bunlar yaşanırken, ABD Başkanı Trump, Hamas'a Gazze planını incelemesi için 4 gün süre verdi. Gazze planına ilişkin konuşan Trump, "Bu plan, savaşın hemen sona ermesi anlamına geliyor. Sadece Gazze değil, savaşın kendisi sona erecek. Arap ve Müslüman ülkeler bu plana yazılı olarak taahhütte bulundular ancak ben aslında onların sözüne güveniyorum. Bu ülkelerin Gazze'yi askerden arındırma konusunda verdikleri söze güveniyorum. Bu da Hamas ve diğer tüm terör örgütlerinin askeri kapasitelerini derhal devre dışı bırakmak anlamına geliyor. Hamas'ın da buna sıcak baktığını duyuyorum, bu iyi bir şey" dedi.

Alıntı Metni
'ABD, İSRAİL’E DE CAN SİMİDİ ATTI'
Trump tarafından dile getirilen planın başarılı olma ihtimalini yüzde 50 olarak gördüğünü söyleyen Ankara Sosyal Bilimler Üniversitesi Bölge Çalışmaları Enstitüsü Amerika Çalışmaları Anabilim Dalı Başkanı Dr. Öğr. Üyesi Barın Kayaoğlu, “Trump'ın Gazze için sunduğu planın işe yarayıp yaramadığını bekleyip göreceğiz. Geçmişte gerek Biden yönetiminin gerekse Trump iktidara gelmeden ABD Orta Doğu Özel Temsilcisi Steve Witkoff'un 20 Ocak öncesi yaptığı ateşkesin çöktüğünü gördük maalesef. Ben mevcut durumda Trump’ın sunduğu planın işe yarayıp yaramayacağına da yüzde 50-yüzde 50 diyorum. İsrail’in Gazze içerisinde yaptığı harekâtların siyasi ya da askeri bir başarı getirmediği ortada. Gelinen noktada Gazze’nin bir ucundan diğerine defalarca geçtiler ancak Hamas’ı tamamen ortadan kaldıramadılar. İsrailli yetkililerin şu an yaptıkları soykırımdan daha kapsamlı bir soykırım yapmadan Hamas’ı ortadan kaldıramayacaklarını görüyor olmaları gerekiyor. Yani Trump bir anlamda bu planla İsrail’e de bir can simidi attı. İsrail tarafının bu can simidini kullanarak bir filikaya çıkıp çıkmayacağını göreceğiz. Ben teklifin işe yarayıp yaramayacağı konusundaki en önemli faktörün, bu olduğunu düşünüyorum. Netanyahu hükümeti, koalisyon hükümetini bir arada tutma ve ‘Büyük İsrail’ projesini hayata geçirmenin yeni bir yolunu bulursa bu ateşkes planı da geçmiştekiler gibi yine bozulabilir”ifadelerini kullandı.
ABD'li istihbaratçı 'tehlikeli' senaryoyu anlattı! 'Türkiye kararlı çatışırsa İsrail yok olur'

'İKİNCİ DUBAİ FİKRİ' GERÇEKÇİ DEĞİL ÇÜNKÜ...
‘Gazze’de ikinci Dubai’ fikrinin gerçekçi olmadığını ifade eden Kayaoğlu, “Bu fikrin yapay zekâ videolarıyla yapılan tanıtımdan öteye gitmeyeceği belliydi. Bu fikrin operasyonel planları, fizibilite çalışmaları yapıldı mı? Ben hiç görmedim. Ben bu plana hep şüpheyle bakmıştım. Orada değiştirilecek bir şey olduğundan da emin değilim. Bu planı gündemden düşüren faktörlerden özellikle Ürdün ve Mısır’ın Gazze’nin boşaltılmasına yönelik gösterdiği direncin etkili olduğunu düşünüyorum. Bölge ülkelerinin de milyonlarca insanı alabilecek bir kapasitesi kalmadı. Özellikle tam da Suriye’de yeniden inşa sürecinden bahsedilirken benzeri bir durumun tekrardan ortaya çıkmasının kimseye fayda sağlamayacağı aşikârdı. Ben Amerikalıların bunu görmüş olduğunu düşünüyorum” şeklinde konuştu.
İstanbul Tıp'ın Korelisi! Türkiye aşkı dededen mirasmış: 'Hep pasta, börek ikram ediyor'
‘KOMİSYON FİKRİ DAHA ÖNCE DE GÜNDEME GELDİ’
"Teknokrat, apolitik Filistin komitesi" adlı yapının Steve Witkoff'un ateşkes planında da gündeme geldiğini belirten Dr. Öğr. Üyesi Barın Kayaoğlu, “O dönem Gazze’nin sivil yönetiminin Hamas’a değil, Arap Birliği içindeki bir komiteye bırakılması öngörülmüştü. Şimdi ortaya atılan planda, Trump’ın başkanlık ettiği ve Tony Blair isminin de öne çıktığı bir komite öneriliyor. Blair, Birleşik Krallık Başbakanlığı döneminde bağımsız bir Filistin devleti kurulmasını desteklemiş olsa da Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi’nde tıpkı ABD gibi İsrail aleyhine olacak çok sayıda kararı veto etmişti. Hâlihazırdaki Birleşik Krallık hükümetinin başbakanı olan Starmer’ın hükümeti bu konuda biraz farklılık gösteriyor ancak İngiltere müesses nizamının İsrail’e karşı kıta Avrupa’sındaki bazı ülkeler gibi doğrudan cephe almasının bir süre daha zaman alacağını öngörebiliriz”yorumunda bulundu.

TONY BLAIR'İN BU PLANDA NE İŞİ VAR?
Blair isminin bu noktada bir ‘marka’ olarak görülüyor olabileceğini ifade eden Barın Kayaoğlu, “Kendisi başbakanlık yaptıktan sonra tıpkıBill ve Hillary Clinton gibi son derece garip küresel ilişkiler ağına girmiş olsa da ‘farkındalığı’ olan bir isim olarak görülüyor olabilir. Burada kendisi de Amerikalılar için bir perdeleme görevi görebilir. ABD birçok kararı İsrail nüfuzunun etkisinde kalarak verecek. Ancak ABD’nin doğrudan bir karar vermesi yerine bunu bir komitenin ve ABD ile yakın ilişkilere sahip bir İngiliz devlet adamının yapması da ABD’nin işine gelecektir. Tony Blair ismini bu açıdan önemli görüyorum. Bunun dışında operasyonel anlamda çok büyük bir fark yaratacağını düşünmüyorum" diyerek düşüncelerini paylaştı.
Ankara'dan gelen memurlardan Recep amcaya büyük jest! Bütün köye 70 yıllık ceza
'ORTA DOĞU ÜLKELERİNİNEN ÖNEMLİ GÖREVİ, MALİYETİ KARŞILAMAK'
Trump’ın mevcut planının hayata geçmesi halinde Orta Doğu ülkelerine düşecek en önemli görevin, Gazze’nin yeniden inşasının maliyetini karşılamak olabileceğini düşündüğünü ileten Kayaoğlu, şöyle devam etti:
Alıntı Metni
'TÜRKİYE GÖREV ALIRSA İSRAİL RAHATSIZ OLUR'
Olası bir barış gücünde İsrail’in Türkiye’ye görev verilmesini istemeyeceğini ifade eden Dr. Öğr. Üyesi Barın Kayaoğlu, “Böyle bir senaryoda İsrail, Türkiye’nin görev almasından rahatsız olacaktır. Olası bir barış gücü, bu gücün saldırıya uğraması ve bu güç içinde Türk unsurların bulunması halinde Türkiye’nin tepkisi de farklı olacaktır. Bunu Bahar Kalkanı Harekâtı döneminden de anlayabiliriz. İsrail de tam bu sebepten Türkiye’nin varlık göstermesini istemeyecektir. Bunu ‘Türkiye Hamas’ı askeri olarak destekliyor’ gibi elle tutulamayacak bir argümanla da istemeyebilirler. Böyle bir durumda Türkiye’nin bu varlığını ABD kamuoyu ve ABD devleti nezdinde Türkiye aleyhine kullanabilirler.Tabii tüm bunlar için önce ateşkes ortamı sağlanması gerekir çünkü barış yoksa barış gücü de olmaz” şeklinde konuştu.
Galatasaray için Manchester City iddiası! Nevzat Dindar: 'Hollywood filmi gibiydi'